ÇEVRECİLERİN “OMUZ VERİN” ÇAĞRISI!

Zonguldak’ta doğa ve çevre gönüllüleri ortak hareket etmek kararı aldı. 25 Ocak Cumartesi günü 12.00’de Zonguldak Belediyesi Kültür Merkezi içindeki Emekliler Konağı’nda yeniden bir araya gelecek olan aktivistler; kaçak kömür ocakları, doğa katliamı, imar kirliliği ve kentsel yaşam-mekan kalitesinin düşük olmasını masaya yatıracaklar.
Konuya ilişkin “çağrıcılar” olarak nitelendirilen Berran Şeker Aydan (TEMA Önceki Dönem İl Temsilcisi), Ahmet Öztürk (Zonguldak Çevre Koruma Derneği Başkanı), Kemal Bulut (Doğa Gönüllüsü) imzası ile yazılı yapılan açıklamada, toplantıya STK’lar davet edildi. Açıklama aynen şöyle:
HEDEFLERİNDE ERDEMİR, KARDEMİR, OYKA KAĞIT, 
ÇATES ve EREN SANTRALLERİ VAR!
“Doğasına, suyuna, ormanına, denizine, çevresine, kısaca yaşam alanlarımıza sahip çıkan dostlarımızla buluşuyoruz. Doğamız büyük tehdit altında. Akçakoca, Alaplı, Devrek’in Anadolu’nun akciğerleri olan ormanlarında altın madeni aranıyor, binlerce yaşında çok sayıda ağacın bulunduğu ormanlarla oluşturduğu ekosistem acımasızca tahrip ediliyor. Ereğli ve Alaplı’daki doğal alanlara TÜBİTAK raporlarıyla “tehlikeli atık” olduğu belgelenen cüruf tesisleri yapılmaya çalışılıyor. Kandilli Gökçeler beldesinde vahşice yapılan kuvars madeni üretimiyle ormanlar yok ediliyor, tehlikeli atıklar fütursuzca denize dökülüyor. Çatalağzı-Muslu bölgesindeki termik santraller, hepimizin hayatını cehenneme çevirerek çalışmaya devam ediyor.
Filyos Irmağı’nı besleyen kollardan biri olan Gerede Çayı, etrafındaki OSB’lerin deşarj ettiği atık suları, bir zift ırmağı olarak Karadeniz’e taşıyor. Hem Gerede hem Araç dağlarında doğup ırmağı oluşturan derelerin tamamı başta evsel atıklar olmak üzere taşıdığı kirlilikle bölgemizin en önemli akarsuyu olan Filyos Irmağı’nı resmen zehirliyor. Bu yetmezmiş gibi ırmağın çevresinde binlerce yıllarda oluşan tarımsal alanlar üzerine beton dökülerek endüstriyel kullanıma açılıyor. Denizden itibaren 596 hektar alanda oluşturulup bir yarısı TPAO’ya diğeri Tosyalı Holding’e haraç mezat devredilen Endüstri Bölgesi, “Diğer şirketlere tahsis edilecek yer kalmadığı” gerekçesiyle havalimanı etrafına doğru genişletilmeye çalışılıyor. Çaycuma OSB’nin hemen yanındaki 26 hektar birinci sınıf tarım alanı üzerinde hurda çelik eritme tesisi yapılmak isteniyor. Irmağın etrafına tespih tanesi gibi dizilen Girişim Küçük Sanayi Sitesi, Vizyon Sanayi Sitesi, Gökçebey OSB gibi kirli projelerle işlenecek bir karış tarım alanı bırakılmıyor. 
Erdemir, Kardemir, Oyka Kağıt, Çates ve Eren Santralleri gibi sanayi tesisleri yaydıkları emisyon ve kontrolsüz şekilde deşarj ettikleri atık sularla kentlerimizi yaşanmaz kılarken, havamızı, suyumuzu, toprağımızı, denizlerimizi kirletiyor, ormanları yok ediyor. Gerede’den Karabük’e, Akçakoca’dan Bartın’a kadar k geniş bir alanda yaşam alanları korumaya çalışan yurttaşlar, bu kirli projelerle mücadele ediyor. Basın açıklamaları ve başka etkinliklerle farkındalık yaratmaya çalışıyor, mahkemelerde hukuk mücadelesi veriyor. 
“OMUZ VERMEYE BEKLİYORUZ”
Daha güçlü bir mücadele için Akçakoca, Alaplı, Ereğli, Devrek, Çaycuma, Zonguldak’ta mücadele eden gönüllülerle bazı muhtarlar, 7 Aralık 2024 tarihinde Alaplı’da bir araya geldi. Yapılan toplantıda deneyimler aktarılarak süreç değerlendirildi, yapılması gerekenler tartışıldı. Altın madenciliği başta olmak üzere doğa katliamına yol açacak madencilik faaliyetleriyle mücadele için “Batı Karadeniz Çevre Gönüllüleri Platformu” oluşturuldu. 
Yakınlarda kurulan 'Gerede Çayı Temiz Aksın Platformu',  Gerede’de Filyos Irmağı’nı kirleten OSB’lerle mücadele ediyor. 'Çaycuma Çevre Gönüllüleri' Filyos Vadisi Projesi adı altında dayatılan kirli teknolojileri durdurmaya çalışıyor. Perşembe Çevre Koruma Platformu, üzerine hurda eritme tesisi kurulmak istenen tarım alanlarını koruma çabası veriyor.  Akıllarımız ortaklaştırmak, ellerimizi birleştirmek, deneyimlerimizi paylaşıp geleceği birlikte planlamak için bu toplantı dizisinin bir diğerini, Zonguldak’ta, 25 Ocak Cumartesi günü 12.00’de Zonguldak Belediyesi Kültür Merkezi içindeki Emekliler Konağı’nda yapıyoruz. Başta kaçak kömür ocakları olmak üzere farklı çıkar gruplarınca doğası yasa tanımaz şekilde katledilen, akıl almaz boyutlarda imar kirliliği yaşanan, kentsel yaşam ve mekan kalitesinin son derece düşük olduğu il merkezinde yapılacak toplantıya diğer sorun alanlarının tamamından arkadaşlarımızın yanı sıra, doğasına, yaşam alanlarına sahip çıkmak isteyen gönüllü yurttaşlarla tüm STK’leri davet ediyoruz. Yaşam alanlarımıza birlikte sahip çıkıyoruz. Ben de gönüllüyüm, varım diyen tüm dostları omuz vermeye bekliyoruz.”