Kuruluşundan bu güne kadar Keleşler Medya Grubu Yönetim
Kurulu Başkanı Yalçın Keleş'in sahipliğinde, ilkeli tutarlı ve bağımsız bir
yayın çizgisiyle varlığını sürdüren gazetemizin çalışanları olarak, gösterilen
ilgi ve duyulan güvenden dolayı tüm okurlarına, takipçilerine teşekkür ederek,
aynı kararlılık ve özveriyle bu hizmeti sürdüreceğimizi belirtiriz.
31. kuruluş yıl dönümü vesilesiyle, gazetemiz İmtiyaz Sahibi
Yalçın Keleş yaptığı değerlendirmede, 1987 yılında Demokrat'ın dönemin
ihtiyaçları ve şartları içerisinde Ereğli ve bölge halkının haber alma hakkına
cevap vermek için yola çıktığını belirtti.
31 yılda başta medya sektöründeki teknolojik gelişmeler
olmak üzere büyük değişiklikler yaşandığını, değişmeyen tek şeyin habercilik
ilke ve esasları olduğuna vurgu yapan Keleş bu tutarlılığı her şart altında
önümüzdeki yıllara taşımaya kararlı olduklarını belirterek şunları ifade etti:
"Ereğli Demokrat Gazetesi 1 Aralık 1987 tarihinde yayın
hayatına başladı. 1987 yılı başında, Ereğli'de bir işadamının da bir gazetesi
olması düşüncesi bende hakimdi. Çünkü medya sektörü ekonomik açıdan da zayıftı.
İş adamının bu sektöre gitmesi seviyeyi yükseltir düşüncesiyle böyle bir yola
girdik. Bu biraz da ihtiyaçtan kaynaklıydı. Var olan bir iki gazete ekonomik
olarak zayıftı ve güçlü bir gazeteye ihtiyaç vardı. Biz de bu şartlarda
gazeteyi kurduk.
"31 YILDIR EL DEĞİŞTİRMEYEN NADİR GAZETEYİZ"
Demokrat Gazetesi'nin en temel özelliği kuruluşundan bugüne
kadar el değiştirmemiş olmasıdır. 30 yıldır aynı kişinin sahipliği altında
yayın hayatını sürdüren nadir gazetelerden biridir ve sanırım bu bölgede olduğu
kadar ulusal ölçekte de önemli bir durumdur. Günümüz medya sektörü, sektörün
sıkıntıları ve bundan kaynaklı olarak medya kuruluşlarının sürekli el
değiştirmesi veya sonlanmasını göz önüne aldığımızda bu daha anlaşılır
olacaktır. Bunun dışında gazete yönetiminde ve idaresinde olduğu kadar çalışan
kadrosunda yıllar içinde bir değişim ve süreklilik vardır. Bu yönüyle Demokrat
özellikle Ereğli'de bir okul olma özelliği taşımıştır. Zaman içerisinde
birlikte çalıştığımız ya da gazetemizde mesleğe atılan birçok arkadaşımız
yetişerek kimileri ulusal basın olmak üzere ajanslara, diğer bazı yerel yayın
organlarına hizmet vermiş, bazıları da kendi yayın organlarıyla çalışmaya devam
etmişlerdir.
Şunu açıkça belirtmek isterim. Kurulduğu günden itibaren
habercilik anlayışı, nitelikli çalışmalarıyla, tabii buna o dönem halen yazılı
basının da önemini bu derece yitirmediğini dikkate alarak, gazetemiz bir vaka
olmuştur. Hatta söylemeden geçemeyeceğim, vatandaş bir olay duyduğunda,
"Demokrat'a bakalım.. Orda yazıyorsa doğrudur" gibi bir yaklaşım oluşmuştu.
Tekrar vurgulamak isterim. Ereğli'de süreklilik açısından ve sahibi değişmeyen
tek gazetedir.
"HABERİN TÜKETİM SÜRESİ HIZLANDI"
Öncelikle o yıllar, haber alma olanaklarının çok kısıtlı
olduğu dolayısıyla haberin de değerli olduğu ve çabuk tüketilmeyen bir olgu
olduğu yıllardı. Bir haberin o koşullarda tüketilme süresi günlük, hatta
haftalıktı. Teknoloji ve iletişim alanında yaşanan devasa gelişmeler bugün
haberi artık anlık bir olgu haline getirmiştir.
Yine o yıllarda yazılı basın yani matbuat dediğimiz olgu
haberciliğin ve yayıncılığın can damarıydı. Bu günümüzde de önemini kısmen
korusa da artık hakim olan şey genelde görsel özelde de internet ortamının
yarattığı iletişim olanaklarıdır. Yeni olanakların hızı kadar çeşitliliği ve
ulaştığı kitle de ister istemez geçmişin önemli bir kurumu olan yazılı basını
derinden etkilemektedir.
"YAZILI BASIN ÖNEMİNİ
KORUYACAKTIR"
Açık söylemek gerekirse, güncel gerçekleşme biçimiyle
dijital yayıncılığı çok önemsemiyorum. Çünkü dijital habercilikte haber anlık,
uçup gidiyor. Yazılı basın da ise haber günlerce, aylarca insanların
ulaşabileceği bir halde sunulmuş oluyor. Örnek verecek olursak geriye dönük bir
habere yazılı basında ulaşmak daha fazla yaşanırken, dijital ortamda geriye
dönük bir haber arayışı çok fazla değil. Bu işi meslek edinen ya da belirli
konularda araştırma yapan kişileri saymasak dijital ortamda bir arşiv taraması
söz konusu olmuyor. Gazete ise hem güncel olarak daha çok işlevsel hem de daha
geniş kitlelerin geçmişe dönük başvurduğu bir kaynak oluyor. İkinci olarak,
dijital ortamdaki yayıncılık çok basit şekilde yapılmaktadır. Kes kopyala
yapıştır tarzıyla genelleşen bir tarz gelişmektedir. Bu gazetecilik faaliyeti
anlamında bir değer oluşturmazken gerçek gazetecilik yapanları da olumsuz
etkilemektedir. Resmi ilan alan gazetelerde belirli sayıda meslek çalışanının
istihdamı söz konusu iken, diğer alanda herhangi bir kıstas belirlenmiş değil.
Belki moda deyimle, internet haberciliği gazeteleri geride bıraktı iddiasında
bulunanlar var. Bunun böyle olduğuna inanmıyorum. Haber gazetede okunur, belki
televizyonda seyredebilirsin ama kalıcı olarak, yorumuyla, haberiyle, resmiyle
orda somutlaşır kalıcı hal alır. İnternet haberleri kısa zaten ve insanlar
başlığına bakıp geçiyorlar. Detaylı ilgilendiklerini de düşünmüyorum.
"ZAMANI YAKALAYACAĞIZ AMA ZAMANA UYMAYACAĞIZ"
Sonuç olarak sektördeki tüm yenilikleri ve gelişmeleri
yakından takip ederek ve bu anlamda kendimizi de yenileyerek ama asla
başlangıçta Demokrat'ı var eden gerçeğin, insanların tarafsız, doğru ve hızlı haber
alma hakkının değişmeyen tek gerçek olduğu bilinciyle yolumuza devam edeceğiz.
Habercilik mecrasında teknolojiye paralel yaşanan sayısal
yoğunluğun ki buna sosyal medyayı da katmak gerekir, yarattığı kirlilik,
güvensizlik, kalite ve seviye kaybını da göz önüne getirdiğimizde ilke ve
kalitenden ödün vermeden "HABER VERMENİN" hala en geçerli meslek ilkesi olduğu
aşikardır. Tabir caizde ‘zamana uymadan, zamanın ruhunu yakalayacak' ve 31 yıllık
güvene layık olacağız.
Demokrat bu ilkenin cisimleştiği, hayat bulduğu,
somutlandığı bir kurum olarak, koşulların tüm elverişsizliğine rağmen aynı
sorumlulukla yoluna devam edecektir. 31. kuruluş yıl dönümümüzü be duygularla
kutluyor, çalışma arkadaşlarıma başarılar diliyor, sektörün diğer bileşenleri
olan kurumlarla da bu temel ilke çerçevesinde her türlü dayanışma ve paylaşım
içinde bulunacağımızı belirterek, saygılarımı sunuyorum."