Düşünme, hissetme, dil ve başkalarıyla ilişki kurma
becerisinde problemler olabilen karmaşık bir nöro-gelişimsel bozukluk olan
Otizm'de erken teşhisin önemi büyük. Erkeklerde kızlara oranla 3-4 kat daha yaygın
olan Otizm'de en büyük belirti göz temasından kaçınma, ismi söylendiğinde tepki
vermeme, belirgin derecede tekrarlayıcı hareketler. Otizmi teşhis eden bir test
olmadığına dikkat çeken uzmanlara göre bebeği iyi gözlemlemek gerekiyor.
Birleşmiş Milletler tarafından Nisan ayı, bütün dünyada
Otizm Farkındalık Ayı, 2 Nisan ise Otizm Farkındalık Günü olarak anılıyor.Nisan
ayı boyunca tüm dünyada otizm konusunda bilinçlendirme çalışmaları yapılıyor.
Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Uzmanı Dr. Algun Tüfekçi, ilk çocukluk
döneminde teşhis edilen Otizm'in erkek çocuklarda kız çocuklarına oranla daha
fazla görüldüğünü söyledi.
İYİ BİR PSİKİYATRİK TAKİP ŞART
Otizm Spektrum Bozukluğunun (OSB) kesin nedeninin
bilinmediğini belirten Dr. Algun Tüfekçi, şunları söyledi:
"Ancak birkaç karmaşık genetik ve çevresel faktörün
dahil olduğu düşünülmektedir. Radikal tedavisi henüz olmayan bir bozukluktur.
Bu grubun erken tanısı, eğitsel programlarının takibi ve etkinliğini
değerlendirme, yeni gelişen belirtiler ve psikiyatrik bozuklukları
değerlendirme görevi çocuk ve ergen psikiyatrlarına aittir. Bu alana gereken
ilginin gösterilmesi ancak gelişimsel problemleri olan bireylerde psikiyatrik
bozuklukların değerlendirmesi ve bunun gerekliliğini algılamakla mümkündür.
Otizm ve diğer gelişimsel bozukluklar bireyi psikiyatrik bozukluk geliştirmeye
karşı korumamaktadır, tam tersi diğer merkezi sinir sistemini etkileyen
bozukluklar için yatkınlık artmaktadır, bu sebepten dolayı iyi psikiyatrik
takip şarttır."
ERKEKLERDE 3-4 KAT DAHA YAYGIN
Otizm Spektrum Bozukluğu'nun düşünme, hissetme, dil ve
başkalarıyla ilişki kurma becerisinde problemler olabilen karmaşık bir
nöro-gelişimsel bozukluk olduğunu ifade eden Dr. Algun Tüfekçi, "Bu da
beynin işleyişini etkilediği anlamına gelir. Otizmin etkileri ve semptomların
şiddeti her bir kişide farklıdır. Otizm genellikle ilk çocukluk döneminde
teşhis edilir. Dünyada yaklaşık her 68 çocuktan birine otizm tanısı
konulmaktadır. Otizm spektrum bozukluğu, erkeklerde kızlardan üç ila dört kat
daha yaygındır" dedi.
OTİZM KİŞİDEN KİŞİYE GÖRE FARKLILIK GÖSTERİYOR
Otizmin kişiden kişiye şiddetli ve semptom
kombinasyonlarında farklılık gösterdiğini ifade eden Dr. Algun Tüfekçi,
"İki çocuk aynı şekilde görünmez veya davranmaz. Semptomlar hafif ila
şiddetli arasında değişebilir ve sıklıkla zamanla değişebilir. Otizmli birçok
çocuk, rutinlere ve aynılığa dikkat eder ve alışılmamış çevreye ya da rutin
değişimlere uyum sağlamakta zorluk çeker. Otizmli birçok kişi normal bilişsel
becerilere sahipken, diğerlerinin bilişsel zorlukları vardır. Bazıları, uyku
sorunları ve nöbetler gibi bazı tıbbi durumlar için daha büyük risk
altındadır" şeklinde konuştu.
Otizm Spektrum Bozukluğu'nun özelliklerinin üç kategoriye
ayrıldığını kaydeden Dr. Algun Tüfekçi, bunları da şöyle sıraladı:
İletişim sorunları: Dili kullanma veya anlama güçlüğü dahil.
Otizmli bazı çocuklar dikkatlerini ve konuşmalarını birkaç konu alanı üzerinde
yoğunlaştırırlar, bazıları sıklıkla cümleleri tekrar ederler ve bazıları çok
sınırlı konuşmalara sahiptirler.
İnsanlara, olaylara ve olaylara ilişkin zorluk: Arkadaş
edinme ve insanlarla iletişim kurma, yüz ifadelerini okumada zorluk çekme ve
göz teması kurmama gibi.
Tekrarlayan vücut hareketleri veya davranışları: El çırpma
veya tekrarlanan sesler veya ifadeler gibi.
OTİZM GÖZLEMLE TEŞHİS EDİLİYOR
Erken tanı ve tedavinin Otizm belirtilerini azaltmak,
Otizmli bireyler ve aileleri için yaşam kalitesini yükseltmek için önemli
olduğunu belirten Dr. Algun Tüfekçi, "Otizm için tıbbi test yoktur.
Çocuğun aynı yaştaki diğer çocuklarla karşılaştırıldığında nasıl konuştuğunu ve
hareket ettiğini gözlemleyerek teşhis edilir. Eğitimli profesyoneller tipik
olarak çocukla konuşarak ve ebeveynlerin ve diğer bakıcılarına sorular sorarak
otizmi teşhis eder" uyarısında bulundu.
BEBEĞİNİZE İYİ BAKIN!
Dr. Algun Tüfekçi, diğer önerilerini de şöyle sıraladı:
"Bebeğinizin veya bebeğinizin normal gelişmediğine dair
endişeleriniz varsa, erken tanı önemlidir. Küçük çocuklardaki olası otizm
spektrum bozukluğu belirtileri aşağıdaki gibidir:
Adına 12 aylıkken tepkivermeme
14 aylıkken ilgi gösterdiği nesneleri işaret etmeme
18 aylıkken "taklit" oyunları oynamama
Çocuğunuzun olası otizm belirtilerini göstermesi konusunda
güçlü bir endişeniz varsa, o zaman bir teşhis değerlendirmesi yapılmalıdır. Bu
genellikle çocuğunuzla bir çocuk psikiyatristi ve çocuk psikoloğu tarafından
yapılan bir muayene ve oyun tabanlı testleri içerir.
Bilim adamları, Otizm Spektrum Bozukluğu'na neyin neden
olduğunu açıkça anlayamamaktadır. Çocuğun doğduğu genler veya çevresel
faktörler de dahil olmak üzere çeşitli faktörler muhtemelen otizme katkıda
bulunur. Otizmli bir aile üyesi varsa, bir çocuk daha fazla otizm riski taşır.
Araştırmalar, OSB'nin kötü ebeveynlikten kaynaklanmadığını ve aşılardan
kaynaklanmadığını göstermiştir."
OTİZMDE TEK TEDAVİ YOK
Otizmin tek bir tedavisinin olmadığını belirten Dr. Algun
Tüfekçi, çalışmaların erken tanı ve tedavi ile semptomların düzelebileceğini
gösterdiğini belirterek "Otizm için tek bir tedavi yoktur. Tedaviler yoğun
beceri geliştirme ve uygulamalı davranış analizi (UDA) olarak bilinen eğitimsel
oturumları ve daha birçok etkileşimli, çocuk merkezli davranış terapisi
versiyonlarını içerebilir. Tedavi ayrıca ebeveynler, konuşma ve dil terapisi,
mesleki terapi ve / veya sosyal beceri eğitimi için özel eğitim ve destek
içerebilir" diye konuştu.
Otizmin temel özelliklerini doğrudan tedavi eden ilaçlar
bulunmadığını vurgulayan Dr. Algun Tüfekçi, "Tamamlayıcı ve alternatif
tedavilerin kullanımı otizmli çocuklar arasında yaygındır, örneğin, özel
beslenme takviyeleri ve diyetler. Bugüne kadar, bu tür tedavilerin etkili
olduğuna dair çok az bilimsel kanıt bulunmaktadır. Bazen olumsuz sonuçları
olabilmektedir; herhangi bir tamamlayıcı veya alternatif tedaviyi denemeden
önce doktorunuzla konuşmanız önemlidir" diye konuştu.
HAYAT BOYU SÜRÜYOR
Otizmin genellikle hayat boyu süren bir bozukluk olduğunu
ifade eden Dr. Algun Tüfekçi, "Erişkin çağda bu olguların üçte ikisi
bağımsız yaşayamaz, ancak %5 ila %17 kadarı tam bağımsız hayat sürdürebilmektedir.
Gidişata ait en iyi göstergeler 5 yaş öncesi konuşmanın başlaması, erken
başlayan iyi bir eğitim programının olması ve İQ'nun (zeka puanı) 70`in
üzerinde olmasıdır. IQ`su 50-60 altında olan grup bağımlı hayat sürdüren grup
içinde yer almaktadır. IQ`su normal ancak dil gelişimi olmayan grup bakım
evlerinde kısmi bakımla hayatını yürütebilmektedir. Hem dil gelişimi 5 yaş
öncesi başlayan hem de IQ`su normal olanlarda ise %50 bağımsız hayat sürdürme
şansı vardır" diye konuştu.
Dr. Algun Tüfekçi, OSB'li çocuklarda daha sonradan bağımsız
olarak yaşamlarını sürdürebilenlerin sayısı günümüzde giderek arttığına dikkat
çekti.
AİLELERE TAVSİYELER
Dr. Algun Tüfekçi, ebeveynler için önemli tavsiyelerde
bulundu:
"Otizm spektrum bozukluğu hakkında olabildiğince fazla
bilgi edinin.
Tutarlı bir günlük plan ve rutin sağlayın.
Otizmli çocukların diğer ebeveynleri ile bağlantı kurun.
Size özel endişeleriniz için profesyonel yardım alın.
Kendiniz ve diğer aile üyeleri için zaman ayırın. Otizmli
bir çocuğa sahip olmak tüm aileyi etkiler. Stresli, zaman alıcı ve pahalı
olabilir. Ailenin fiziksel ve duygusal sağlığına dikkat etmek önemlidir."