Keleş: ´Seçimin kaderini 5 aday belirler´

Keleşler Medya Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Yalçın Keleş, Demokrat Yayın Grubu Genel Müdürü Hülya Çoker´in hazırlayıp sunduğu Gündem Özel programının konuğu oldu.

Keleş, programda yerel seçimler dolayısıyla Ereğli´de belediye başkan adaylarının sürdürdüğü seçim çalışmalarını, proje ve vaatlerini değerlendirdi.

Keleş´in konuşmasının ana başlıkları özet olarak şu şekilde:

BELEDİYE MECLİSİNİN ÖNEMİ NEDİR?

Ülkede 3 meclis var TBMM, İl Genel Meclisi ve Belediye Meclisi. Belediye Meclisine herkes aday olur gibi küçümsememek gerekir. Önemli bir kurumdur. Oysa bizde başkan, düşük profilli, kendi sözünü dinleyecek ve tabir caizse "aptal" insanlarla meclis listesini oluşturmak ister. Oysa hayat bir akıl işidir. Yönetim de bir ortak akıl işidir. Dolayısıyla da meclis listesinin planlaması ranta, çıkara göre değil akla göre yapılmalı. Ama biz yıllardır, yeşil sahaların imara nasıl açıldığına, hak etmeyen çıkarların nasıl sağlandığına hep tanık olduk. İşte bu işler biraz da belediye meclisi marifetiyle yapılmıştır.

Listelere genel perspektiften bakınca, meclis Ereğli´nin büyüme ve planlamasının temel merkezidir. Yaşama ve kente ilişkin tüm kararların alındığı yerdir. Ama amaç, başkan söyleyecek onlar onaylayacaksa bir ağırlığı mantığı kalmaz. Oysa proje önerilerini meclis getirmeli başkan kabullenmeli. Biz de bu iş tersinden işliyor. Başkan bir karar veriyor, proje oluşturuyor getirip mecliste onaylatıyor. Şu an Ereğli´de toprak bırakılmadı. Her yer beton. İki dakika yağmurla her yer su altında kalıyor. Demek ki meclislerimiz ve belediyelerimiz daha çok imara, daha doğrusu ranta göre çalıştırılmış. İşte bu rantın önüne meclis geçmeli.

POSBIYIK, ERDEMİR´DEN SAC ALAMAYINCA SİYAH ÇELENK KOYDU

Sayın Posbıyık 30 yıldır tanıdığım bir isim. Yaş, tecrübedir doğru. Ama 30 yıl bir yerde bulunmak ve ısrar etmek doğru değil. Biraz geri çekilmek, yeni isimlere yer vermek gerekir.

Yine yönetim anlayışında kendi hırsları öndedir.

Geçmiş yönetim dönemlerinde Erdemir´le karşı karşıya kaldığı zamanlar oldu.  Erdemir´e siyah  çelenk koydu. Neden? Ereğli halkının çıkarları, Erdemir işçisinin haklarını savunmak için mi? Hayır. Erdemir´den sac alamadığı için o çelengi koymuştu. Öyle Erdemir işçilerine destek vermek, kentin çıkarlarına sahip çıkmak için değil. Erdemir işçilerinin hakları korunacaksa onun yeri belediye değil sendikadır. Ama sen sendikanın kendisiyle de savaş halindeydin.

Şu an Erdemir´le iş veren arasında da toplu iş sözleşmesi görüşmeleri var. Başka müdahil olan var mı? Sen o gün çelenk koyuyorsun, işçiler için diyorsun. Neden yalan söylüyorsun. Gerçeği söyle.

HUZURUN DEĞİL HUZURSUZLUĞUN NEDENİDİR

Posbıyık, huzur getireceğim diyor. Bilakis huzurun bozulma nedenidir. Bunu derken kişisel bir nedenle değil gördüklerimi söylüyorum. Herkesle kavga eden birisinin "sevgi, dostluk, barış" demesi gülünç. Yani insanlar sana destek vermiyor diye düşman ilan edemezsin.  Edersen hiç beklemediğin bir aday karşısında kaybedersin. 2014´te Hüseyin Uysal karşısında yaşadığı yenilgi de bunu göstermektedir.

BELEDİYE NASIL İYİ YÖNETİLİR?

Belediye iyi yönetilmiyor iddiasıyla çıkıyorsun bu gün. Nasıl kötü yönetilmiş bunu açıkla. Sen nasıl yönettin de Uysal nasıl yönetemedi. Oysa Hüseyin Uysal yönetme zafiyeti olsa da bu zafiyet kendisinden daha çok partisinin katkı vermemesiyle oluştu. İlk gün Ercan Candan başkan gibi masaya oturursa insanlar Uysal´ı değil onu asıl otorite onu zanneder ve diğerini ciddiye almaz. Bu konuda Ercan Candan´ı eleştirmek lazım.

Yine yanında bulunan insanlar eleştirmek yerine gaz veriyor. Bu seni başarıya değil hayal kırıklığına götürür. Aynı durum Halil Bey için de geçerlidir.

ADAYLAR EREĞLİ GERÇEĞİNE YABANCI

Adaylar kentin ihtiyaçları, demografik yapısı, işsizlik ve istihdam üzerine ne kadar çalışmış. Bunlar 2 yıl önceden planlanır. Çalışmadıkları belediye meclis listesini oluşturma şeklinden belli. Liste çıkarıyorsun 2´si istifa ediyor 3´ü seçim kurulunca düşürülüyor. Bunu neden ön göremiyorsun.

Yola çıkarken Ereğli´ye ilişkin 3-4 temel sorun belirler ona göre plan üretirsin. Düşüncelerine bakıyoruz. Hep anlık şeyler. Hastane binayı boşaltmış oraya fakülte açalım. Belediye binası var oraya hastane yapalım, fakülte yapalım. Bunlar planlı çalışma değil anlık durum üzerinden fikir geliştirme. Böyle bir hizmet anlayışı olmaz.

EREĞLİ´DE FAŞİZAN BİR MİMARİ ANLAYIŞ VAR

İnsanın dağarcığında çok şey olmazsa işte belediye binasını fakülte yapar eski hizmet binasını yurt yapar çarşıya hareket kazandırmayı savunursun. Kampüs zaten şehrin içinde olmaz. Çarşı içinde öğrenci, öğrencilik yapamaz. Sen bunu kent merkezi dışında bir yerde yapmalısın.

Ayağı yere basan projeler üretin. Bu kentte bir kültür merkezi yok. 12 Eylül´de göreve gelen İsmail Sıdal bu kentte bir şeyler yaptı. Hükümet binasını yeniledi. AKM´yi yaptı. Bir anlamda Ereğli asfalt ve betonla onun döneminde tanıştı. Sonra bakıyorum siz ne yaptınız. Sahil yaptık. Sahil zaten vardı, biraz düzenledin. Kendilerini çok akıllı zannediyorlar ama öyle değil. Başka bir yeri görmemiş, araştırmamışsan sonuç böyle olur. Bu isimlerin mimari bir anlayışı yok. Faşizan bir mimari anlayışı var. Ereğli´de son yıllarda imara açılan yerler ve gerçekleştirilen yapılaşmayı göz önüne alırsak bunun ne anlama geldiği anlaşılacaktır.

Binanın yanından geçerken "ben burayı butik hastane, fakülte yapayım" demekle proje üretilmez.

ADAYLARIN İLETİŞİM VE TANITIM SORUNU

Tüm adayların temel sorunu iletişim bence. Tanıtım ve medya faaliyetleri sorunlu. Yanlarında yer alan arkadaşlar, gazeteciler, danışmanlar profesyonel değil. Erol Şahin yeterince tanınmıyorsa bu yanındaki arkadaşların eksiği. Tanıyan var tabi ki ama dar bir çerçevede. Onu tanınır kılmak yanındaki insanların işi olmalı. Yeni ve ayakları yere basan şeyler söyletilmeli, yansıtılmalı. Genel propaganda diliyle basın metni yazmakla bu iş olmaz. O sadece senin taraftarlarına hizmet eder. Erol Şahin bir şey söyleyecek gündem olacak.. Tabii bu hem düşünülüp bulunacak hemde uygun araç ve yöntemlerle insanlara duyurulacak. Bu tür çıkışlar lazım. Bunu sayın Cumhurbaşkanı iyi yapıyor mesela. Ama şimdi herkes aynı şeyleri söylerse senin farkın ne? Yine tanıtım ve propaganda da hedef kitle önemli. Belli bir yaş üzerindeki insanların fikrini değiştirmek zordur. Bu anlamda gençler ve kadınlar hedef kitle açısından esas alınmalı.

ŞAHİN, UYSAL´IN YÖNETİMİNİ NE KADAR İNCELEDİ?

Erol Şahin, mevcut belediye ile ilgili ne düşünüyor merak ediyorum. Mesela 5 yıl Ak Parti etiketiyle görev yapan belediye ve Hüseyin Uysal için ne düşünüyor. Hataları ne doğruları ne? Kötü yönetti deniyor. Ne yaptı da kötü yönetti. Belediyede çalışmadan maaş alan var mı? Araştır bunları. Varsa önceden neden müdahale etmedin.

İnsan 1000 kişi işe alacaksa iş niteliğine uygunsa birkaç tanıdığını alır. Ama 100 kişiden 50´si akrabansa bu olmaz. Ben az aldım meclis üyeleri daha çok yakınını işe koydu demek, özrün kabahatten büyük olmasıdır. Birde bu işe alınanlar denildiği gibi maaştan maaşa bankamatiğe gidip aylığını mı çekiyor. Böyleyse durum daha da vahimdir.

Eşinin makam aracından belediyede odasından bahsediliyor. Doğru mu bilemem ama doğruysa bunu hangi hakla yapıyorsun. Eşi hangi sıfatla bu şeylerden faydalanıyor. Eğer öyleyse derhal belediyeyi terk etmesi gerekir.

SEÇİMLERİN KADERİ

Seçimi sadece kendi seçmeninin oyuyla alamazsın. İttifak önemli. Ayrıca karşı tarafı da bölebilmelisin. Bence Ak Parti MHP ile Ereğli´de ittifak yapmayarak hata yaptı. Adayların bu konuda da doğru hesap yapmadığını düşünüyorum.

Ereğli´de yedi aday var. Yarış CHP ve Ak parti arasında geçecektir. Aksini düşünmek absürt olur. Ama kim kimden oy alacak, diğer adaylar ne kadar oy alacak bu önemli. Kazanmanın yanı sıra her parti Türkiye ortalaması üzerine çıkmaya çalışacak. Favori iki isim dışındaki aday ve partilerin asıl hedefi bu olacaktır ve bence Ereğli´de seçimin kaderini bu 5 partinin Ak Parti´den mi CHP´den mi oy koparacağı belirleyecek. Esas sorun bu.. Keşke Ereğli´de de ittifak olsaydı bu kadar parçalı yapı olmazdı. Olmaması için de bir neden yoktu ama olmadı. Tabi tek tarafın dayatmasıyla ittifak olmaz. Benim dediğime uy dersen bu ittifak değil iltihak olur. Yani gel bana uy dersin. Posbıyık´ın İyi Parti ile sürdürdüğü ittifak arayışında hakim olan buydu ve zaten o nedenle olmadı. Ak Parti´de MHP´yi yanına almayarak elini belli oranda zayıflattı. Şimdi MHP, Saadet ve Uysal´ın alacağı oy oranı ister istemez, Posbıyık´a avantaj sağlarken Şahin´e dezavantaj getirecek. İyi parti ve DSP´de Posbıyık için aynı rolü oynayacaktır. Ancak DSP ve Saadet´ten daha çok MHP, İyi Parti  ve BBP oyları daha çok sonuca etki edecektir.                                              

Not: Keleş´in konuk olduğu Gündem Özel programının tamamı 4 Mart Pazartesi günü 92.4 FM bandından yayın yapan Demokrat FM´de saat 12:00´de tekrar yayınlanacaktır.