ANA SAYFA
GÜNDEM
SİYASET
EKONOMİ
MAGAZİN
EĞİTİM
SPOR
KÜLTÜR-SANAT
SAĞLIK
KÜNYE
İLETİŞİM

KORONAVİRÜS KOMPLO MU?

   
Hüseyin AKSAKAL - DÜNYA HALİ Hüseyin AKSAKAL DÜNYA HALİ

Tüm dünyayı etkisi altına alan Koronavirüs pandemisinin bir komplo olduğuna dair yaygın bir görüş var.  Bu görüşü savunanlar, kendi gerekçeleri konusunda bir şeyler yazıyor çiziyor ama gerçekte komplo olup olmadığı konusu kişiler ve olaylar seviyesinin ötesinde irdelenmiş değil.

Bir olgunun komplo olup olmadığı nasıl anlaşılır?

Öncelikle komplo birilerinin eseri olmalıdır. Komployu üretenlerin, süreç tamamlandığında bir şekilde öncekinden daha avantajlı bir pozisyon elde etmesi gerekir. Sonuçta kimin karlı çıktığı, komplonun anlaşılabilmesi için en önemli noktadır. Bir dönem bizim de hocamız olan Merhum Mahir Kaynak bunu neredeyse her konuşmasında ifade ederdi.

İkincisi, komplo denilen şey, belli ölçülerde sonuçları kontrol edilebilir olmalıdır.  İdare edilemeyen bir kaos, komployu kurgulayanları da kurban kategorisine itebilir.  Merhum Cumhurbaşkanımız Süleyman Demirel, kaosun ardından mutlaka yeni bir düzen kurulması gerektiğini, bunun da önceden kapsamının bilinebileceğini savunurdu.

Komplolar hakkında son bir şey daha: İnsan aklı, daha kolay açıklanabilir ve kelimelere dökülebilir  kurgulara meyilli olduğundan, insan aklı böyle çalıştığından, bir olgunun komplo olduğuna inanmak, her zaman olgunun kendiliğindenliğine inanmaktan kolaydır.

***

Peki Koronavirüs, birilerinin ürettiği, neticesinden yararlanacağı, sonuçları öngörülebilir kurgusal bir olgu mudur?

Bir kere olay kurgu bile olsa,  tüm dünyayı aynı anda etkilediğinden, bunun iç politika çerçevesinde kurgulanan bir komplo olduğu önermesini en baştan safdışı edip, ikinci dünya savaşından sonra, tüm dünyayı aynı anda etkileyen geniş kapsamlı bir olay olduğu tespitini yapalım.

Çin’de ilk olarak yaygın olarak görülmeye başlandığı günleri hatırlayın. O dönemde, birçok ekonomist, Dünyanın en hızlı büyüyen ekonomisiydi ve batı tipi ekonomileri liderlik tahtından indirmeye adaydı. ABD ve Çin arasında bir dünya savaşı ölçeğinde ekonomik bir mücadele vardı. İlk dönemde ABD, Koronavirüs salgını dolayısıyla Çin ekonomisi karşısında önemli bir avantaj elde edecek gibi görünüyordu. Öncelikle salgının ABD’nin arasının soğuk olduğu Çin, İran gibi ülkelerde ortaya çıkışı, ABD’nin böyle bir komplo üretmiş olabileceği şeklindeydi.

Fakat yukarıda izah edildiği üzere, komplonun kontrol edilebilir olması gerekir ki böyle bir durumu izah edebilecek mantıklı bir çerçeve bulmak mümkün görünmüyor. ABD bugün pandeminin yeni ana üssü olarak dikkat çekiyor, Çin de salgını büyük oranda atlatmasına rağmen, yeni avantajlı durumundan yararlanması hayli güç olacak kadar yorgun düşmüş durumda. Yani, salgın tüm dünyayı sardığından, bunun belli bir ülkenin güdümünde, planlı bir komplo olduğu ihtimalini bir kenara bırakmak gerekiyor.

***

Diğer ihtimal, uluslararası kapitalist güçlerin yeni bir dünya düzeni yaratmak için böyle bir kaos ortamı yaratmış olabileceği görüşü…  Sosyolog Barrington Moore, “Sermaye kesiminin bir şeye karşı olduğunu veya desteklediğini söylemek yetmez,” diyor.  “Destek veya karşıtlığın hangi dinamikler nedeniyle gerçekleştiğini izah etmek de gerekir.”

Gerçekten, devletlerin salgınla mücadele esnasında, aynı zamanda durumdan kar elde etmek isteyenlere karşı mücadele ettiği olgusu, böyle bir komplonun kurgulanmış olması halinde kapitalizmin kar edeceği hipoteziyle çelişiyor. Bülent Ecevit Üniversitesi’nden bir akademisyen arkadaşım, “Monarşi döneminde krallar –ve devlet- kendilerini Tanrı ve toplum arasına konumlandırırdı. Liberal demokrasilerde ise sermaye sınıfı kendisini devlet ve toplum arasına koydu” diyor ve ekliyor. “Koronavirüs sonrasında kapitalizmin devlet ve toplumun ortasındaki pozisyonu değişecek, devletin gücü daha hissedilir olacak.”

Anlayacağınız, uluslararası kapitalist güçlerin en son isteyeceği şeylerden birisi, devlet ve toplum arasındaki ayrıcalıkları pozisyonu yitirmek olacağından, böyle bir komplo ihtimalinin çok daha net bir şekilde izah edilmeye ihtiyacı var ki şu durumda tersine inanmak için daha fazla nedenimiz var.

***

Gerçekten de komplo ihtimalinin “Olağan Şüphelileri”nin sonuçlardan herhangi bir avantaj elde etmesi mümkün görünmüyor.

Bu da bizi “sebepler arasında en az karmaşık olanın en doğrusu olmasının muhtemel olduğunu” savunan Bacon’cu görüşe getiriyor. Sonuçlardan kar elde eden bir devlet, bir sınıf veya gücü teşhis, bunların ne şekilde avantaj elde ettiğinin mekaniğini izah edemediğimize göre, ortada deprem gibi, çığ gibi, uzun süreli kuraklıklar gibi kendiliğinden bir durum var.  Bu yüzden tüm insanlık aleminin ortak bir mücadele göstermesine yönelik söylemler son zamanda  giderek ağırlık kazanıyor.

Yine de Demirel’in dediğine dönmemiz gerek. Kaosun ardında haklar ve özgürlüklerin yeniden tanımlandığı, insanın bir kavram olarak doğa ve toplumun diğer kesimleri ile ilişkisinin yeniden konumlanacağı, devletin ve üretim güçlerinin yeniden organize olacağı, yeni bir ekonomik model, yeni bir dünya düzeni görünüyor sanki.

 Bunun ne şekilde gerçekleşeceği – en azından nasıl gerçekleşeceğinin öngörülebileceği- konusunda da bir şeyler söylemek mümkün ama bu yazının sınırına onları sığdırmak mümkün görünmüyor.  Şu anda bulanık bir suyun içinde belli belirsiz karaltılar halinde görebiliyoruz bunları. Bir süre sonra daha net olarak görebileceğiz.



YORUMLAR

ALİ Atar Armutlucuma | 7 Nisan 2020
Teşekkür ederiz bilgilendirme için, okuyan değerlendirmeyi yapar diye düşünüyorum. Güzel bir yazı dizisi olmuş....


Hüseyin AKSAKAL DÜNYA HALİ Tarafından Yazılan Son Yazılar

NE BAYRAMINDAN BAHSEDİYORSUNUZ?


Her sene 24 Temmuz’da basın mensupları için kutlama mesajları yayınlanır. Adı üstünde Basın Bayramı ya… Gelec... Devamını oku >>

KENDİ AYAKLARI ÜSTÜNDE BİR EREĞLİ…


Gazetelerde, internet sitelerinde, sosyal medyada, realitenin ne olduğundan ziyade, kimin haklı olduğu veya kimin neye sahip olduğu, neye s... Devamını oku >>

GEÇEN HAFTA, BU HAFTA


İçimden hiç yazı yazmak gelmiyor…  Daha doğrusu ne yazsam yetersiz olacağını bildiğimden, klavyemden utanıyor, be... Devamını oku >>

BEKLEYEREK DEĞİL, ÇALIŞARAK…


Karadeniz Ereğli yeni yıla okulda akran zorbalığının bir örneğini konuşarak girdi. Bir meslek lisesinde dört öğrenci, eng... Devamını oku >>

İL OLMA TALEBİ YA DA EREĞLİ’YE SAĞIR OLMAK…


2020 Aralık ayında, neredeyse tam iki yıl önce bu konuyu yine yazmışım. “Karadeniz Ereğli, taleplerini merkezi idareye aktarm... Devamını oku >>

KÖŞE YAZARLARI

NE BAYRAMINDAN BAHSEDİYORSUNUZ?
EREĞLİ ‘’DİNAMİKLERİ’’ ZAYIF
Nöbetçi Eczaneler

PİYASALAR

32,5095
34,7826
2.496,86

KDZ.EREĞLİ'DE HAVA DURUMU

parçalı az bulutlu
parçalı az bulutlu 11o

SON YORUMLAR