ANA SAYFA
GÜNDEM
SİYASET
EKONOMİ
MAGAZİN
EĞİTİM
SPOR
KÜLTÜR-SANAT
SAĞLIK
KÜNYE
İLETİŞİM

Necati Günay’a gerçeği söylemeyin... O HALA KENDİNİ BAŞKAN ZANNEDİYOR!

   
Hüseyin AKSAKAL - DÜNYA HALİ Hüseyin AKSAKAL DÜNYA HALİ

Karadeniz Ereğli Kent Konseyi Başkanı, Belediye Meclisi üyelerinden Gökhan Günay’ın,  kırk yıla yaklaşmaya başlayan bir süre zarfı boyunca aralıksız olarak dostum demekten şeref duyduğum İzzet Aslanbay’a yönelik çirkin saldırısını nefretle kınıyorum.

 Yapacağı herhangi bir savunma, Karadeniz Ereğli’nin yetiştirdiği en barışsever ve makul insanlar arasında bulunan arkadaşıma saldırısını mazur göstermeye yetmez.   Gökhan Günay, taşıdığı sıfatları taşıyan değil, onların altına sığınan bir siyasetçi yaftasına katlanacak.  Aslında yasal kovuşturmayı da hak ediyor ama bu konu İzzet’in tercihi olduğundan fazla uzatmamak en doğrusu.

Onun cezası, yaptığı şeyin yersiz,  yanlış ve haksız bir işe karıştığını ta içinde bir yerlerde bildiği halde, kendisine inanması mümkün olmayan insanlara meram anlatmakla geçen uzunca bir süre olacak.

İzzet Aslanbay’ın uğradığı fiziksel hasar geçer, eminim ki yaşananlar onun ruhunda ufacık bir iz bırakmayan ıvır zıvırdan olaylar arasında yer alır., İzzet, ilçedeki en muteber gazeteciler arasındaki yerini bundan böyle de hiç şüpheye mahal bırakmayacak şekilde koruyacaktır.

***

Ama bu yazının konusu Kent Konseyi Başkanı değil,  Paleolitik çağdan bu yana Ereğli Gazeteciler Derneği’nin sözde başkanlığını yürüten ve müessir olayın müsebbibi konumundaki babası Necati Günay.

İçinde yaşadığımız toplumda, misafirlik ve ev sahipliğinin bir töresi, bir terbiyesi vardır. Misafir gittiğiniz yerde bacaklarınızı yayarak oturmazsınız, ikram edilen şeye burun kıvırmazsınız, size güler yüz gösteren ev sahibinize bu güler yüz hukukunun gereği olan hürmetle davranırsınız. Bu durum,  aynı Necati Günay’ın yaptığı gibi, aynı evde bulunan başka misafirlere yönelik rahatsız edici ifadelerden kaçınmayı da gerektirir. 

Bu örfi tutumun tersine bir durumda, ev sahibinizin görevi sınırı aşan misafiri uyarmaktır ve İzzet Aslanbay’ın yaptığı tam olarak budur.

Keşke Necati Günay da misafirliğin hukuku olduğunu bilecek kadar basiret sahibi olabilseydi ama bunun bir temenninin ötesinde bir şey olduğunu söylemek mümkün görünmüyor.

***

Son olaya kadar sorgulanan sadece Necati Günay’ın dernek başkanı olarak yeterliliğiydi.  Bugün itibarıyla artık kendisinin herhangi bir sivil toplum kuruluşunu temsil kabiliyeti kalmadığı, dahası şahsının gazeteci kimliğiyle, muteber bir şahıs olarak kamusal alanda yer bulmasının mümkün olmadığı da net olarak ortaya çıkmış oldu. 

Böyle bir hipotezi ortaya koymak tek başına yeterli değil. Bunun neden böyle olduğunun, daha açık bir deyişle Günay’ın fiilen neden Gazeteciler Derneği başkanı olmadığının da da izah edilmesi gerekir.

Birincisi, Necati Günay son başkanlık serisinin başında, üç adaylı bir kongrede seçildikten sonraki kongrelerde derneğin üye yapısını tahrip edip, Zonguldak’tan devşirdiği taşıma oylarla, meslek dışından üye  kaydederek seçildi.  Başlı başına bu bile kendisinin ilçedeki gazetecilerin temsili noktasında sorunlu olduğunu ortaya koyuyordu.

İkincisi, Necati Günay, dernek yönetiminde görüş ihtilafına girdiği tüm meslektaşları süreç içinde tasfiye etmenin bir yolunu buldu. Bu durum öyle bir hal aldı ki, dernekten atılanlar bunu şaka konusu olarak birbirlerine anlatıyor. Hatta, ne kadar yaşından ötürü kendisine saygıda kusur etmek istemeseler bile, ilçede gazetecilik yapanlar arasında Günay’a açıktan destek vermek, şu anda mesleki bir kusur olarak kabul ediliyor.

Üçüncüsü, saldırının olduğu akşam İzzet Aslanbay’ın yazdığı yazının altındaki destek mesajlarına baktığınızda, ilçede görev yapan gazetecilerin neredeyse tamamının (ve şehirde politik ve sosyal alanda tanınan birçok kişi ile çok sayıda vatandaşın) olaya karşı açık yorumlarıyla tavır aldığını görürsünüz.  Günay’ın kendi sosyal paylaşım sitesindeki paylaşıma bakarsanız ise çok azı gazeteci olan birkaç kişinin beğenisi dışında bir şey gözükmüyor.

Belli başlı tüm gazetecilerin olayın sonucu eylemin mağduru olan kişiyi sahiplendiği, artık sadece “sözde” olan Gazeteciler Derneği başkanının, yaptığı fiil dolayısıyla kınadığı bir ortamda, “Başkanlık” sıfatının belki yasallığını değil ama “Meşruiyetini” yeniden gözden geçirmesinin vakti gelip de geçiyor demektir.

İlave olarak, bir dernek başkanının yönetim kurulu kararıyla kimi zaman da genel kuruldan yetki almak suretiyle yapması gereken işlemlerin bazıları, başkanın kişisel inisiyatifiyle, sonuçları hesap edilmeden gerçekleştiriliyor.  Daha önce içinde bulunduğu bir dernekler federasyonundan ayrılıp başka bir yapının içine girmek, bir başkanın kendi başına alacağı bir karar mıdır mesela?

***

Bunları Necati Günay’a söyleyen olmadı, kalbi kırılmasın diyerek, ‘Mal da yalan, mülk de yalan var biraz da sen oyalan’ mantığı içinde, kendisine verilen-verilmeyen reklam veya ilan destekleri üzerinden kahraman veya iblis yarattığı, bu arada bir sürü mağdur ürettiği, izi kalan çamurlar yapıştırdığı görmezden gelinerek, izin verilmiş bir başkanlık pandomimini sürdürmesi için alan sağlandı.  

Bu yüzden hala kendisini başkan zannediyor.

Böyle düşünüyor olmalı ki kendisinin bulunduğu bir ortamda saldırıya uğrayan gazeteci için yönettiğini iddia ettiği dernek bir kınama mesajı yayınlamıyor, saldırganı özür dilemeye zorlayan bir tutuma girmiyor.  Ama denilebilir ki babadır. Saldırgan oğludur. Tabii ki kendisinin babalık hukuku kutsaldır ve saygıyı hak eder.  Ama eğer diğerinin değil de babalık rolünün hakkını verecekse yapacağı tek bir şey var demektir:

Zaten fiilen artık kendi üstünde bulunmayan Ereğli Gazeteciler Derneği Başkanlığından istifa etmek.



YORUMLAR


Hüseyin AKSAKAL DÜNYA HALİ Tarafından Yazılan Son Yazılar

NE BAYRAMINDAN BAHSEDİYORSUNUZ?


Her sene 24 Temmuz’da basın mensupları için kutlama mesajları yayınlanır. Adı üstünde Basın Bayramı ya… Gelec... Devamını oku >>

KENDİ AYAKLARI ÜSTÜNDE BİR EREĞLİ…


Gazetelerde, internet sitelerinde, sosyal medyada, realitenin ne olduğundan ziyade, kimin haklı olduğu veya kimin neye sahip olduğu, neye s... Devamını oku >>

GEÇEN HAFTA, BU HAFTA


İçimden hiç yazı yazmak gelmiyor…  Daha doğrusu ne yazsam yetersiz olacağını bildiğimden, klavyemden utanıyor, be... Devamını oku >>

BEKLEYEREK DEĞİL, ÇALIŞARAK…


Karadeniz Ereğli yeni yıla okulda akran zorbalığının bir örneğini konuşarak girdi. Bir meslek lisesinde dört öğrenci, eng... Devamını oku >>

İL OLMA TALEBİ YA DA EREĞLİ’YE SAĞIR OLMAK…


2020 Aralık ayında, neredeyse tam iki yıl önce bu konuyu yine yazmışım. “Karadeniz Ereğli, taleplerini merkezi idareye aktarm... Devamını oku >>

KÖŞE YAZARLARI

NE BAYRAMINDAN BAHSEDİYORSUNUZ?
EREĞLİ ‘’DİNAMİKLERİ’’ ZAYIF
Nöbetçi Eczaneler

PİYASALAR

32,3675
34,8163
2.400,37

KDZ.EREĞLİ'DE HAVA DURUMU

kapalı
kapalı 13o

SON YORUMLAR