Devleti soymuşlar mı? Hastaları kazıklamışlar mı? Raporun sonucu nerede? 

Şafak NEGÜZEL MESELENİN HALLİ

Aradan aylar geçti, hala ortada sonuç yok.
Karadeniz Ereğli Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi’nde bir yıl önce yaşanan yolsuzluğun soruşturulması olayı…
Devleti soymuşlar mı soymamışlar mı? Vatandaş kazıklanmış mı kazıklanmamış mı?
Görevden alınan var mı? Kim, kaç para dolandırdı? Kim ne cezası aldı? Ya da kimseye ceza verilmedi mi? Üzerinden bir yılı geçti-geçecek… 
Ayrı ayrı yazdığım belgeli-kayıtlı köşe yazıları. Müfettişe verdiğim isimler, kayıtlar ve dökümler. ‘Ne biliyorsun’ dediğinde anlattıklarım. İfadem soruşturma kayıtlarına geçti. Ortada bir sürü haber, arşivlerdeler.
Soruşturma üstüne soruşturma! Soruyoruz ne oldu diye bilen yok! Ha bugün ha yarın.
***
Öncesini anlatayım:
***
2024 Ağustos’unda aldığım istihbarat doğrultusunda araştırmalar yapmaya başladım. Mağdur hastaları dinledim. İçeriden de kaynaklarım vardı, anlattılar. Çok büyük iddialardı. Ereğli’de yaşanan en büyük sağlık skandalıydı bana göre.  
Ve 12 Ağustos’ta “Devlet soyuluyor, vatandaş kazıklanıyor” başlığı ile iddiaları yazarak kamuoyuna aktardım.
***
Bir daha hatırlatayım:
***
Karadeniz Ereğli Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi’ndeki bazı sağlıkçıları, hastaları “anlaştıkları” özel muayenesi olan diş hekimlerine pasladı. 
‘Cihaz bozuk’ diyerek devletin hastane kapısından geri çevirdiler.
Ne yapsın? Gitti özel muayeneye, on binlerce lira ödedi, dolandırıcıların ördüğü sinsi ağda şifa aradı.
Çarşıda, Keleşler İşhanı’nın bir katında paravan şirket kurdular. Birinin diplomasını duvar astılar. İddiaya göre bunu yapan-bilen, soruşturma sürerken görevden alınan başhekim hamımdı. Yakın zamanda kulağıma geldi; o hanım efendi, “ben görevden alınmadım, istifa ettim” demiş.
Haberlerden sonra apar topar kapatılan paravan kliniğin tabelaları da kaldırıldı, kapısına kilit vuruldu. Devam…
***
Muayene ve tetkiklerini devletin hastanesinde yaptıkları hastaları bu paravan kliniğe gönderdiler. Son dokunuş ve ‘cukka cebe’. Yalnızca paravan değildi! İddialara göre bazı özel diş sağlığı polikliniğine yönlendirilen hastalar da vardı. Bu bazı diş hekimleri ile personel, gönderdikleri hasta başına komisyon aldılar.  
***
Bitmedi devam...
***
Bir-iki teknisyenin kurbanı olan ama her şeyden habersiz bazı doktorlar da vardı! Daha kolay anlaşılsın diye interaktif yazayım: 
Mesela(!) ben teknisyenim, diş hastanesinde çalışıyorum. Damak diş taktırmak istedin, hastaneye geldin. Sana, ‘devletin verdiği damağı boş ver. Bana para ver ben sana daha kaliteli damak yaptırayım’ dedim. Sen de kabul ettin. Bihaber doktor, ağzının ölçüsünü aldı. Sonra sen o ölçüleri ve istediğim parayı verdin bana.
Peki ben ne yaptım: depoda duran ve zaten sana takılacak olan damağı, sanki ben başka yerden temin etmişim gibi sana sattım. Devletin malını, devletin hastanesinde sen ve senin gibi onlarcasına sattım!
***
Bunu porselen dişte de yaptılar. Devletin verdiği porseleni ilaçla biraz parlatıp ‘bu o değil, özel’ deyip ağzına taktılar.
***
İddialar bu kadar değil dahası var da… ‘Bir milletvekili, bu hastanedeki o insanları koruyor’ iddiası gibi…
***
Gelelim bugüne:
*** 
7-8 ay önceydi. Karadeniz Ereğli Kaymakamlığı iddiaların araştırılması için soruşturma emri verdi. 
Kaymakamlık İl Sağlık Müdürlüğü’ne ve Valiliğe yazdı. Görevlendirmeyi Sağlık Müdürlüğü yaptı. Soruşturmayı yürütme görevi Zonguldak Diş Hastanesi Başhekimi Emre Erboycu’ya verildi.
“Soruşturmaya sizinle başlamak istiyoruz, konuşmamız lazım” dedi. Beni ön görüşme için Zonguldak’a davet etti. Görüşmemiz Ereğli’de oldu. Resmi görüşmeydi; belgeleri, kayıtları ve bildiklerimi verdim, anlattım. 
Aradan aylar geçti. Ara-ara telefonda da görüştük, soruşturmanın neticesini sordum.
Bunun üstündün de aylar geçti. Öğrendim: İddialar o kadar ciddi ve derindi ki Bakanlık, Erboycu’dan devraldığı soruşturma için Ankara müfettişleri görevlendirdi.
Kimi zaman yokladım, soruşturmanın sonucu ne yazmak istedim.
Aradan biraz daha zaman geçti ve dün (14 Mayıs) öğrendim: Soruşturmanın ikinci evresi bir hafta-10 gün kadar sürmüş, bir-bir buçuk ay önce bitmiş. Yani soruşturma tamamlanmış.
Peki sonuç? Bilmiyorum. İddialar doğru muymuş yoksa yalan mıymış? Öğrenmeye çalıştım ama öğrenemedim. Belki Zonguldak İl Müdürü de sonucu bilmiyordur.
Müfettişin kim olduğunu bilsem, cep telefonunu bulsam-arasam; bu doğru bir yöntem değil. Zaten, ‘ben memurum’, ‘resmi sonucu size veremem’ diyecek, buna eminim. 
Peki şimdi ne olacak? Ben de sizin gibi bekleyeceğim. Yine ha bugün-ha yarın deyip, neticeyi öğrendiğim an kamuoyuna aktaracağım.

Şafak NEGÜZEL MESELENİN HALLİ Tarafından Yazılan Son Yazılar